16 Ağustos 2013 Cuma

BEBEK BANYOSU NASIL YAPTIRILIR ?


 
 
Bebeğinizin temizliği ve rahatlığı için özellikle yeni doğan döneminde her gün banyo yapmaya ihtiyacı vardır. Bebeğin vücut temizliğinde su ve hassas sabun - şampuan  kullanımı önemlidir. su hem cilt için önemli bir nemlendirici ve etkin bir temizleme aracı hem de bebek için rahatlatıcı bir ortamdır. Banyo zamanı olarak sabah veya akşam farketmez. Önemli olan anne ve bebeğin rahat edebileceği bir zamanda yeterli vakit ayrılarak yapılmasıdır. Ancak karnı tok olan  bir bebeğin banyodan daha çok zevk alacağını unutmamak gereklidir.

BANYO SONRASI BAKIM NASIL OLMALIDIR ?


 
 
Yeni doğan döneminde olsun sonrasında olsun bebeğinizin banyo sonrası cilt neminin dengelenmesi için saf nemlendiricilere ihtiyacı vardır.Bunun için banyodan sonra bebe yağı kullanın. Bebe yağlarını banyo sonrası bebeğinizin tüm vucuduna hafif masajla sürün. Bebeğinizin vücudunun yağı emmesi için hafifçe, bastırmadan daireler çizerek masaj yapmanız önemlidir. Bu esnada hem bebeğinizin cildi yağı emecektir hem de bebeğiniz rahatlayacaktır. Ayrıca bebeğinize bu şekilde masaj yapmanız bebeğiniz ile temasa geçeceğiniz için aranızdaki bağın daha da kuvvetlenmesine sebep olacaktır. Öte yandan bebeğinize masaj yapmak sadece ona değil ama size de iyi gelecektir.

ANNE SÜTÜ HAKKINDA BİLMEDİKLERİMİZ NELERDİR ?



Bebeğin memeden alacağı ilk besine “ilksüt”, “ağız sütü” ya da “kolostrum” denir. “İlksüt”ün görüntüsü anneden anneye değişir, ancak genellikle sarı renkte ve kıvamlıdır. Bu “ilksüt” özel olarak çok besleyicidir ve bebeği pek çok hastalıktan korur.

“İlksüt”ün miktarı az olmasına karşın, ilk günlerde bebeğin beslenmesi ve barsaklarının iyi çalışması için yeterlidir. Bazı annelerde doğumdan sonra “ilksüt” çok az miktarda gelebilir veya hiç salgılanmayabilir. Önemli olan annenin doğumdan sonra en kısa zamanda, mümkünse hemen emzirmeye başlamasıdır.

2 Ağustos 2013 Cuma

ANNE VE ANNE ADAYLARI YAZIN NELERE DİKKAT ETMELİ ?


Yaz mevsimi cildimizin yüksek sıcaklık ve güçlü güneş ışınlarına maruz kaldığı, ter ve nem ile mücadele ettiği bir dönemdir. Bununla birlikte gelen sık banyo yapma gerekliliği, deniz ve havuz kullanımı deriyi direkt etkilediğinden cilt sağlığı ve cilt bakımına daha çok özen gösterilmelidir. Gebe olsun ya da olmasın güneş ışınlarının kişi üzerinde erken yaşlanma ve deri kanseri gelişmesi gibi olumsuz etkileri vardır. Gebelikte ise hormon düzeylerinde yaşanan değişikliklere bağlı olarak, deri güneş ışınlarına karşı daha duyarlı olduğundan güneş yanığı daha kısa sürede oluşabilir. Ayrıca gebelikte “kloasma”, “gebelik maskesi” olarak da adlandırılan alın burun ve yanaklarda koyu renkli lekeler ortaya çıkabilir. Genellikle doğum sonrası ortadan kaybolan zararsız bir durumdur. Ancak güneşe maruziyet bu durumun daha şiddetli ve uzun süreli olmasına neden olabilir.

YAZ AYLARINDA BEBEKLERİMİZİ VE ÇOCUKLARIMIZI GÜNEŞTEN NASIL KORURUZ?


Nihayet yaz geldi ! Okulların tatile girmesi ile birlikte bütün kış hayalini kurduğumuz, özlemle beklediğimiz yaz tatiline çıkabileceğiz. Tatile çıkamayanlarımız olsa bile bu blog yazımız aslında 7 den 70’e hepimizi ilgilendiriyor. Bildiğiniz gibi yaz aylarında istesek de istemesek de güneşin olumsuz etkilerine doğrudan maruz kalma riskimiz diğer mevsimelere göre daha fazladır. Uzmanların birleştiği ortak nokta ise doğrudan güneş ışınlarına ve olumsuz etkilerine maruz kalmamak için  öğle saatlerinde mümkünse dışarı çıkmamalı, güneş banyosu yapmamalıyız.

Peki güneşten hiç mi faydalanmayacağız ? Vücudun D vitamini gereksiniminin büyük ölçüde güneş tarafından sağlandığını, kemiklerin ve özellikle dişlerin güçlenmesi için D vitamininin son derece önemli olduğunu biliyoruz.  Güneşten elbette faydalanacağız ancak gerekli önlemleri alarak ve korunarak. Çünlü çoktandır; güneş ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde uzun süre güneşte kalmanın, fayda yerine zarar verdiğini biliyoruz.

28 Temmuz 2013 Pazar

BIRAKIN KUMDA OYNASIN, ÇÜNKÜ ... ?





Kum, güneş ve deniz; yaz aylarının üç vazgeçilmez öğesi, öyle değil mi?  Biz yetişkinler bu kadar keyif alıyor iken çocuklarımız nasıl engel olsunlar  kendilerine :) Elbette denizin, güneşin ve kumun keyfini çıkaracaklar.  Ama anne ve babalar olarak bizlerin önceliği onların oyunlar oynayarak öğrenmeleri, kendilerine zarar vermeden öğrenmelerini sağlayacak ortamların ise  yaratılması. Kum da oynamak, hele ki yaz aylarında deniz kıyısında kumdan kaleler yapmak çok eğlencelidir. Peki kum oyunlarının çocuklarınızın gelişimine katkılarını biliyor muydunuz?

 

Bırakın kumda oynasın... Çünkü kumda oyun çocuğunuzun zihinsel, ruhsal ve fiziksel gelişimine önemli katkıları var.

23 Temmuz 2013 Salı

ÇOCUKLARIMIZA ÖZ BAKIM BECERİLERİNİ KAZANDIRMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ ? III




Bardaktan tek başına su içmek ya da kendi kendine yemek yemenin vaktinin geldiğini düşünüyorsanız belki de ilk denemeyi yapmanız gerekiyor. Şimdiye kadar çocuğunuz kendi kendine el ve yüz yıkamayı, diş fırçalamayı tek başına yapmaya başladıysa su ve yemek içinde ilk adımı atabilirsiniz. Yalnız uyarmalıyız bu eğitimler diğerlerine göre biraz daha zordur. Sabırsız olmamalısınız. Özellikle yemek kısmında etrafın epey bir kirleneceğini unutmayın... 

20 Temmuz 2013 Cumartesi

ÇOCUKLARIMIZA ÖZ BAKIM BECERİLERİNİ KAZANDIRMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ ? IV

 


Ve geldik son kısıma ...

Şimdiye kadar kendi kendine el-yüz yıkamayı, su içmeyi ve yemek yemeyi öğrenen çocuğunuz artık tek başına giyinmeyi becerebilir mi? Elbette, eğer hazırsa ise vakit kaybetmeyin. Çocuklar kendilerine sorumluluk verilmesini severler. Kendi başlarına hareket etmek, kendi kararlarını alabilmek için onlara küçük fırsatlar tanımalısınız. Çocuklarımıza bu fırsatları verdikçe onları daha yakından tanıma şansınız da olacak elbette. Ve dahası çocuğunuz ona kendi kararlarını alması için alan yarattıkça sizin ona daha çok güvendiğinizi hissedecektir. Hadi öyleyse bundan daha iyi bir fırsat olamaz.
 

19 Temmuz 2013 Cuma

ÇOCUKLARIMIZA ÖZ BAKIM BECERİLERİNİ KAZANDIRMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ ? II

 

 
Zamanı geldiğinde el ve yüz yıkama becerilerini çocuklarımıza kazandırmak için neler yapmamız ve hangi yolları izlememiz gerektiğinden bir önceki blog yazımızda bahsetmiştik. Bugün ise bir adım ileriye geçmek anlamına gelen el ve yüz kurulamanın yanısıra diş fırçalamayı öğretirken hangi yolları izleyebileceğinizi yazdık. Herşeyden önce tekrar hatırlatmak isteriz ki ; çocuğunuzun ihtiyaçlarını olduğu kadar becerilerini sizden daha iyi kimse bilemez. Hazır olduğunu ise gözlemleyerek anlayabilirsiniz. Bir iki küçük deneme sonucu ilerleme kaydedebileceğinize inanıyorsanız ilk başarısızlıklar sizi üzmesin ancak gereksiz ısrarlardan da kaçınınız.
 

ÇOCUKLARIMIZA ÖZ BAKIM BECERİLERİNİ KAZANDIRMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ ? I

 


Bebeğiniz büyüdü ve çocukluğa ilk adımlarını attı değil mi? Artık sizin yardımınızla karşıladığı bazı günlük ihtiyaçlarını kendi kendine yapmanın vakti geldi mi yoksa? Bunu en iyi siz bilebilirsiniz. Çocuğunuzu tanıyan ve onun neleri yapıp neleri yapamayacağını sizden iyi kimse bilemez. Artık bazı ihtiyaçlarını kendi kendine karşılaması gerektiğine ise ancak gözlem yolu ile karar verebilirsiniz. Aceleci ve sabırsız olmayınız. İlk bir iki denemeden sonra zamanın henüz gelmediğine kanaat getirdiyseniz bir süre kenara çekilip gözlemlemeye devam ediniz.


ÇOCUKLARIMIZA GÜNLÜK YAŞAM BECERİLERİNİ NASIL KAZANDIRABİLİRİZ ?



Çocuklarınıza günlük yaşam becerileri kazandırmayı kolaylaştırmak için izlenmesi gereken yolları biliyor musunuz?
Minik bebeğiniz her geçen gün biraz daha büyüyor değil mi? Oysa siz koşturmayla geçip giden günleri sayacak vakit bile bulamıyorsunuz...
Üzülmeyin, bütün bir gününüzü bebeğinize ya da çocuğunuza ayırmak zorunda değilsiniz. Ayırdığınız zamanın çokluğu değil kalitesi önemli. Birlikte geçirdiğiniz bu kısıtlı süre içerisinde neler yaptığınız önemli. Oyunlar oynayabilirsiniz, birlikte masallar okuyup, bebeğinize hikayeler anlatabilirsiniz. Resim yapmak, elişleri ile uğraşmak da eğlenceli ve eğitici faaliyetler arasındadır. Bütün bunları yaparken ihmal etmemeniz gereken ise çocuğunuza onun ihtiyacı olan becerileri kazandıracak faaliyetlerde bulunmanızdır. Ama ortamın ve faaliyetin güvenli olmasına dikkat ve özen göstermeniz gerektiğini de unutmamalısınız.

ÇOCUĞUMU YENİDEN YETİŞTİRMEM MÜMKÜN OLSAYDI ?




Çocuğumu yeniden yetiştirmem mümkün olsaydı,
Ona işaret parmağımı kaldırıp yasaklar koymak yerine,
Parmaklarıyla resim yapmayı öğretirdim.
Hatalarını daha az düzeltir, onunla daha çok yakınlık kurmaya çalışırdım.
Onu sadece gözlerimle izler, ona saat kısıtlamaları koymazdım.
Daha bilgili olmaya çalışır, ona daha çok şefkat gösterirdim.
Onunla daha çok yürüyüşlere çıkar, uçurtmalar uçururdum.
Ona karşı ciddi bir tavır içinde olmak yerine, onunla oyunlar oynardım.
Onunla kırlarda koşar, yıldızları seyrederdim.
Onu daha sık kucaklar, daha az hırpalardım.
Ona karşı katı davranmaz, onu daha çok yüreklendirirdim.
Önce benlik saygısı kazanmasını sağlar, bir ev sahibi olmayı daha sonra düşünürdüm.
Ona güce karşı sevgi duymak yerine, sevginin gücünü öğretirdim.

Diane Leomans

BEĞENDİR KAZAN ÖDÜLLÜ FACEBOOK YARIŞMASI TALİHLİSİ BELLİ OLDU !



Yarışmamıza gösterdiğiniz yoğun ilgi için tüm takipçilerimize teşekkür ederiz. 14 Temmuz 2013 tarihinde başlayan, 15 Temmuz 2013 tarihinde sonlanan yarışmamızın talihlisi belli oldu. En güzel ninniyi yazan şanslı annnemiz sizin oylarınız neticesinde belirlendi.


12 Temmuz 2013 Cuma

BEĞENDİR KAZAN ÖDÜLLÜ FACEBOOK YARIŞMASI RESMİ KURALLARI VE KAZANMA ŞARTLARI


 



1- Bu yarısma, Pedo Bebek Kardağ A.Ş.  tarafından düzenlenmektedir.


2- Yarısma, 13.Temmuz.2013  saat 14.00 ile - 15.Temmuz.2013 saat 24.00 tarihleri arasında Pedo Bebek Facebook Sayfası’ndaki “Ödüllü Yarısma” sekmesi (tab) ve www.pedobebek.blogspot.com  adresi üzerinden yapılacaktır.

BEĞENDİR KAZAN ÖDÜLLÜ FACEBOOK YARIŞMASI KAZANMA ŞARTLARI VE OYUN KURALLARI (PEDO BEBEK BEZİ)



 

13.Temmuz.2013 tarihinde  saat 14.00 de başlayacak olan "BEĞENDİR KAZAN ÖDÜLLÜ YARIŞMAMIZ" 15.Temmuz.2013 tarihi saat 24.00 de kapanacaktır. Bu süre içerisinde sosyal medya hesaplarımız aracalığı ile duyurduğumuz sorumuza hazırladığınız cevabı gene sosyal medya aracılığı ile linkini gönderdiğimiz uygulamadan girebileceksiniz. Uygulamaya facebook.com/pedobebek zaman tünelinden de ulaşmak mümkün olabilecektir. Uygulamaya kayıt olduktan sonra girdiğiniz cevabı oylayabilir, diğer cevaplara göz atabilir, oy kullanabilir, arkadaşlarınızı oy kullanmaya davet edebilir ve yarışmayı duvarınızda paylaşabilirsiniz. Yarışma, uygulama otomatik olarak kapanana kadar sürecek olup bu süre zarfında sayfayı tekrar ziyaret edip oylamayı takip edebilirsiniz. Lütfen sayfanın en altında linkini verdiğimiz resmi yarışma kurallarını okumayı ihmal etmeyin !

4 Temmuz 2013 Perşembe

İSHAL BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ NELERDİR ?




İshal özellikle yaz aylarının kabusudur. Ülkemizde temiz içme ve kullanma suyunun olmaması, hijyen kurallarına dikkat edilmemesi, hijyenik koşulların yetersizliği vb.sebeplerden oluşan enfeksiyonlar  ishallerin oluşmasını kolaylaştıran sebeplerdir. İshal daha çok 0-5 yaş grubu çocuklar arasında sıkça görülebilen bir rahatsızlıktır. Daha çok vücutta yarattığı su ve elektrolit kaybı nedeni ile zamanında sıvı takviyesine başlanmadığı takdirde bebek ve çocuklarda telafisi güç kayıplara yol açabilir. Ancak her zaman fazla sayıda sulu dışkılama, kıvam bozuk değilse ishal sayılmaz. Özellikle emzirmeyle beslenen küçük süt çocuklarında beslenme şekline göre dışkılama sayısı değişir. Anne sütü ile beslenen normal bebeklerde günlük dışkı sayısı 7'ye çıkabilir. Yenidoğan döneminde günde 5-6 kez dışkılama normal sayılırken, bundan sonraki dönemde ilk yaşın sonuna kadar, dışkı sayısı genelde 2-3 tür.


2 Temmuz 2013 Salı

BEBEK BEZİNİ NASIL SEÇMELİYİZ?


 
Bir önceki blog yazımızda yaz aylarında annelerin kabusu haline gelen pişik ve pişiğe bağlı sıkıntılardan bahsetmiştik. Pişiğin en önemli sebeplerinden bir tanesi sıcak ve nemdir. Bu yüzden yaz aylarında terlemeye bağlı olarak çocuklarda sıkça görülen pişik bebeklerde sıcakların artması ile birlikte idrarın ciltte yarattığı tahrişi daha da hızlandırarak oluşmaktadır. Annelerin pişik sıkıntısı ile karşılaşmamak için dikkat etmesi gerekenler ise ;

1 Temmuz 2013 Pazartesi

YAZ AYLARININ KABUSU PİŞİK NEDİR VE NASIL ÖNLENİR ?


 
Yaz aylarının kabusu pişik, bebeklerde bez bölgesinde görülen bir tür dermatit, cilt rahatsızlığıdır. Eğer önlem alınmaz ise komplikasyonları ile birlikte daha ciddi sorunların başlangıcına işaret edebilir. Bu sebep ile hem bebeklerde, hem de çocuklarda yazın daha sık görülen pişiğe karşı tedbirli olmak gerekir. Pişik daha çok ıslak ve nemli ciltte görülür. Çocuklarda yaz aylarında cildin birbirine değen noktalarında ter ve nem, bebeklerde ise idrar vb. sebeplerden oluşan tahriş ciltte kızarıklıklara ve ilerlemesi halinde pişiğe bağlı döküntülere sebep olabilir. Bebeklerde pişiğin belli başlı sebepleri ;

29 Haziran 2013 Cumartesi

ÇOCUKLARDA İŞTAH VE BESLENME GELİŞİMİ NASILDIR ? (1 Yaş ve Üstü)


 
(1 – 5 YAŞ )

Bir önceki blog yazımızda yenidoğandan 1 yaşına kadar bebeklerin iştah gelişimi hakkında bilgi vermiştik. Bu yazımızda ise 1 yaşından 5 yaşına kadar çocukluk döneminde iştah gelişiminden bahsedeceğiz. Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki 1 ila 3 yaş arasında iştah azalması normaldir. Bu durum çoğunlukla  bebeğin yeterince yemek yemediği, hiç acıkmadığı ya da siz ona yedirmezseniz hiç yemek yemeyeceği şeklinde algılanabilir. Tamamen yanlıştır. Unutmamanız gereken bebeğinizin enerjisini ve gelişimini olumsuz etkilemediği sürece, iştahın azalması normaldir.

BEBEKLERDE İŞTAH VE BESLENME GELİŞİMİ NASILDIR ? (Yenidoğan-1 Yaş)



Doğumdan sonra annelerin en büyük sıkıntısı bebeklerinin beslenmesidir. Doydu mu, neden emmiyor, neden kilo almıyor ya da kilo alışı yavaşladı mı gibi soruları çevremizdeki annelerden sık sık duyarız. Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki iştahsız  çocuk sağlıksız çocuk değildir. Kuşkusuz iştahlı ve doğru beselenen çocuğun gelişimi normal seyrinde ilerler. Ancak her zaman iştahlı olmak ya da çok kilo alıyor olmak sağlıklı olmanın işareti değildir. Bu yüzden bebeğinizin ya da çocuğunuzun beslenme problemlerini dert edinmeden önce kendinize sormayı denemeniz gereken sorular vardır. Bunlar;

26 Haziran 2013 Çarşamba

ÇOCUKLARDA YAZ AYLARI İŞTAHSIZLIĞI İLE BAŞA ÇIKMANIN KOLAY YOLLARI NELERDİR ?


Havalar ısınmaya başlar başlamaz, çocuklarda iştah azalması gayet normaldir. Yaz iştahsızlığı denilen bu durum özellikle bol sıvı alımının yarattığı tokluk hissi , mevsim normallerinin üstüne çıkan kavurucu sıcaklar ve bazen de ilgiyi üstlerine çekme arzusu nedeniyle  yaz aylarında yoğun olarak yaşanır. Bu dönemlerde ;

1) Israrcı olmayın,

2) Hasta olup olmadığını kontrol edin ,

3) Et, sebze ve sütü sevdirmeyi deneyin,

4) İştahını arttıracak küçük hilelere başvurun,

5) Ve son olarak sıvı tüketimine dikkat edin.

20 Haziran 2013 Perşembe

LOHUSALIKTA EMZİRME VE SIKÇA KARŞILAŞILAN PROBLEMLER NELERDİR?




Doğumdan hemen sonra anne ile bebeğin birbirine alışması için yapılan ilk şey anneden bebeği emzirmesinin istenmesidir. Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki; anne ve bebeğin birbirine alışabilmesi birkaç gün alır. Sonrasında ise  emzirme son derece keyifli bir paylaşım olacaktır. Emzirirken dikkat edilmesi gereken, annenin doğru teknikle ve sık sık emzirmesidir. Emzirirken veya sonrasında memelerin boşaltılması gerekirken, bunlar kadar önemli bir husus da  annenin kendine güvenmesidir. Emzirme işleminden sonra meme uçları karbonatlı su ile silinebilinir.Ancak her annenin kendi memesinde oluşan ve bebeğinin koklayarak memeyi bulmasını sağlayan maddeler vardır. Bunların ortadan kalkmasına neden olması nedeni ile bu yöntem uzmanlar tarafından tavsiye edilmemektedir. Uzmanların tavsiyesi meme başına anne sütü sürmektir. Emzirilen bebeğe özellikle ilk dört hafta kesinlikle emzik ya da biberon verilmemelidir. Emziren anne bol bol istirahat etmeli, uyumasa bile bebeğini yanına alıp yatarak dinlenmelidir. Ilık su ile duş almak rahatlatıcıdır. Emzirme döneminde anne tükettiği gıdalara dikkat etmelidir.

LOHUSALIK DÖNEMİ (LOĞUSALIK DÖNEMİ)

 

Doğumdan sonraki ilk 6 hafta (yaklaşık 40 gün ) lohusalık dönemidir. Pek çok annenin gebelikten daha zor bulduğu bu dönemde annenin vüdudunda olduğu kadar hayatında da bazı önemli değişiklikler meydana gelir. Çoğu anne adayının en büyük kabusu bebeği ile başbaşa kalacağı ilk anlardır. Sezeryan ya da normal doğum olmasına bakmaksızın doğum sonrasında bazı hafif agrı ve sancıların hissedilmesi normaldir. Ancak buna mukabil doğum ile birlikte yaklaşık 7 ila 10 kg verilmesi annelerin biraz daha rahat etmesini sağlar.

17 Haziran 2013 Pazartesi

BEBEĞİNİZ DOĞMADAN ÖNCE YAPILMASI GEREKEN HAZIRLIKLAR NELERDİR?


 
Nihayet hamileliğinizin son dönemine girdiniz ve sabırsızlıkla beklediğiniz o gün yaklaştıkça bebeğiniz için hazırlıklarınızı da tamamlamanız gerekiyor. Öncelikle söylemeliyiz ki hiçbir zaman dört dörtlük hazır olamazsınız. Bu yüzden endişeye ve telaşa gerek yok. Sakin ve huzurlu hissettiğiniz bir anda kısa bir liste hazırlamanızı öneririz. Bu konuda tecrübeli olan yakınlarınızdan listeye katkı yapmalarını  istemeyi de unutmayın. Listeyi başlıklar halinde kategorize ederseniz alışveriş programınızı  kolaylaştırmış olursunuz. Bu yazımızda sizler için en temel ihtiyaç listesini ve nelere dikkat etmeniz gerektiğini hazırladık. Ancak sizlerin de katkılarını memnuniyetle bekliyoruz.

14 Haziran 2013 Cuma

GEBELİĞİN SON ÜÇ AYINDA ANNE ADAYLARINI NELER BEKLİYOR ?




Gebeliğin son dönemi, yani 6. ve 9. ayların arası rutin muayenelerin ve bebeğin gelişiminin izlenmesinin yanısıra bu döneme özgü gebelik ve doğum belirtileriyle, daha da önemlisi doğumun nasıl olacağıyla ilgili hazırlıklarla geçirilir.  Ancak başlangıçtan itibaren unutulmaması gereken her anne adayına aynı uygulamanın yapılamayacağı gibi , anne adaylarının şikayetlerinin de farklı olacağıdır. Çünkü her anne adayının kendine özgü kişisel öyküsü olduğu gibi yaşam şekli ve alışkanlıkları da farklıdır. Bu nedenle gebelik boyunca yapılanların ve istenenlerin bir kısmı anne adayına özgü olacaktır. Bir kısmı da tüm gebelerde istenen ve yapılan testler olacaktır. Genel olarak yedinci aya kadar ayda bir, sonraki aylarda onbeş günde bir ve doğuma yakın ise çok daha sık aralıklarla gerçekleşecek olan doktor ziyaretleriyle kendinizin ve bebeğinizin sağlığını güvence altına alabilirsiniz.

10 Haziran 2013 Pazartesi

GEBELİĞİN İKİNCİ DÖNEMİNDE MEYDANA GELEBİLECEK DİĞER ŞİKAYETLER VE ÖNLEMLERİ NELERDİR ?




Hamilelikte öne çıkan sıkıntılar ve şikayetler sadece başdönmesi ve mide bulantısı değildir elbette. Anne adaylarının ilerleyen dönemler itibari ile farklı şikayet ve sıkıntıları da oluşabilmektedir. Gebeliğin ikinci dönemi olarak bilinen üçüncü ve altıncı aylar arasında anne adaylarının şikayetlerin de bazı farklılaşmalar meydana gelmektedir. Örneğin, gebeliğin bu döneminde  tırnaklarınız eskisine göre daha çabuk uzar. Gebelikte kişisel bakımınızı elbette ikinci plana atmamalısınız ancak temizliğinden ve kalitesinden emin olmadığınız salonlarda manikür ve pedikür yaptırmayın. Aynı şekilde vücudunuzdaki tüyler ve saçınız da eskisinden daha çabuk uzar. Ayrıca, göbek, bel bölgesi gibi vücudunuzun daha önce tüy çıkmayan yerlerinde tüylenmeler oluşabilir.  Bu dönemde tüy dökücü kremleri kimyasal maddeler içermesi nedeniyle kullanmamanızı öneririz.

9 Haziran 2013 Pazar

GEBELİKTE 3. VE 6. AYLAR ARASINDA EN ÇOK YAŞANAN ŞİKAYETLER NELERDİR?


 
Hamileliğin ikinci üç aylık dönem, ilk üç aylık dönemdeki şikatyetlerinizin çoğunu geride bıraktığınız bir süreçtir. İlk üç ay çerisinde yaşadığınız yorgunluk, halsizlik, mide bulantıları gibi fiziksel şikayetler azalır. Kendinizi daha enerjik ve huzurlu hissedersiniz. Bu dönemde anne karnındaki gelişimi hızlanan bebeğinizin ilk tekmelerini ve hareketlerini hissetmeye başladığınız dönemdir. Bu dönemde  yapılacak kan testleri, doğum öncesi testler ve ultrasonografi görüntüleri bebeğinizin sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için önemlidir. Her zaman olduğu gibi bu dönemde de doktor kontrollerini aksatmamalı, sağlığınıza ve beslenmenize özen göstermelisiniz.

6 Haziran 2013 Perşembe

GEBELİKTE YAZ AYLARINDA ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER NELERDİR?



Yaz aylarında alınması gereken en önemli tedbir güneşten ve aşırı sıcaktan kendinizi korumaktır. Aşırı sıcak ve ultraviyole ışınları hem kendiniz hem de  bebeğiniz için zararlı etkiler oluşturabilir. Bu yüzden gündüz 11.00-15.00 saatleri arasında güneşlenmemek en uygun çözümdür. Çok sıcak havalarda dışarı çıkmanız gerektiğinde, şapka kullanmak ve yüzünüze koruma faktörlü kremler sürmek ise sizi güneşin zararlı etkilerinden koruyacak diğer önlemlerdir. Gebelikte vücutta salınan bazı hormonlar ise bilhassa güneş ışınlarına karşı cildin duyarlılığını artırarak özellikle yüz, karın ve memelerde kahverengi lekelenmelere neden olabilir.  Ancak bunlar gebelik sonrası çoğunlukla geçerler.

GEBELİKTE YAZ AYLARINDA OLUŞABİLECEK SIKINTILAR NELERDİR ?




Gebelik  sadece vücut ile sınırlı kalmayan ancak psikolojik  olarakta önemli değişimler yaşanan zorlu bir dönemdir.  Bir yandan doğum ile ilgili kaygılar diğer yandan doğum sonrası için taşınan endişeler anne adaylarını gebelik döneminde oldukça zorlar. Gebeliğin yaz aylarına rastlaması ise daha da bunaltıcı ve yorucu olabilir.  Yaz mevsimine bağlı olarak anne adayların da güneş ve hava sıcaklığının sebep olduğu bir takım sorunların ortaya çıkması uzmanlar tarafından doğal karşılanmaktadır. Gebelikle ilgili, özellikle gebeliğin dönemine göre bazı önlemler alınarak,  gebeliğin rahat geçmesi sağlanabilir. Bu yüzden yaz aylarında karşılaşılabilinecek sorunların önlenmesi veya daha rahat atlatılabilmesi  için uzmanların görüşlerine kulak vermek gerekiyor.

HAMİLELİKTE SİGARA İÇMENİN ZARARLARI NELERDİR ?




Hamilelikte sigara tüketimi bebek üzerinde son derce olumsuz etkilere sebep olur. Sigaranın içerdiği zift, nikotin, karbon monoksit vb. diğer zehirli pek çok madde üst solunum yolları vasıtası ile önce bronşlara, bronşlardan ise kana geçer. Kan dolaşımı sayesinde vücutta taşınan bu zararlı maddeler böylece solunum sistemi, kalp ve damarlar olmak üzere vücudun tüm organlarını etkileyerek, vücut ve vücut sistemine büyük zararlar  verir.

29 Mayıs 2013 Çarşamba

GEBELİKTE BEBEĞİN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLAYAN VİTAMİN VE MİNERALLER NELERDİR?



 
Uzmanlara göre bebeklerin zeka gelişimi anne karnında başladığı gibi önemli bir kısmı ise burada tamamlanıyor. Hamilelik döneminde tüketilen besinlerin, anne karnındaki bebeğin gelişimine olduğu kadar zekası üzerine de etkisi büyüktür. Çünkü zeka gelişimi anne karnında başlayarak devam eder. Bunun için bazı besinleri gebelik döneminde mutlaka tüketmeniz gerekiyor. Tüm uzmanların birleştiği nokta ise gebelikte beslenmenin önemi ve zararlı yiyeceklerden anne adaylarının uzak durmasıdır.

GEBELİKTE EGZERSİZ PLANI NASIL OLMALIDIR ?


 
Boşuna “sağlam kafa sağlam vücutta olur dememişler. Düzenli egzersiz hem kemik ve kas yapılarını kuvvetlendirir hem de psikolojik stresi azaltır. Bu durum gebelikte de aynen geçerlidir. Spor, herkes için sağlık sunması sebebiyle hamilelikte devam edilmesi önerilmektedir. Ancak gebelik döneminde yapılacak sportif aktiviteler bu dönemin hemen başlangıcından itibaren ve olağan tempo ile değil, bilakis size özel hazırlanmış uygun bir program ile devam ettirilmelidir.

GEBELİKTE İLK 3 AY BOYUNCA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER NELERDİR?


 
Kadın doğum doktorları tarafından hamilelik haftası hesaplanırken son adetin ilk gününden başlamak kaydı ile hesaplama yapılır (SAT – son adet tarihi). Böyle hesaplandığında gebelik 40 hafta (280 gün) olarak kabul edilir.
Hamileliğin ilk haftası, adet kanamasının ilk gününden 7. güne kadar olan zamandır. Aslında bu dönemde ortada herhangi bir embriyo ve bebek yoktur. Bu dönem olası gebelik için rahim ve yumurtalıkların hazırlanmaya başladığı dönemdir. En kaliteli yumurta hücresi büyümekte ve vücudu gebeliğe hazır hale getirmeye gayret etmektedir.

FOLİK ASİT NEDİR ?




Gebeliğin ilk 3 ayında beslenme ve diğer koşullar kadar dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus ise folik asit ihtiyacının tam olarak karşılanmasıdır. Aslında folik asit takviyesine gebelikten en az 3 ay önce başlamak ideal olan durumdur. Folik asit takviyesi bebekte gözlenebilecek sinir sistemi anomalilerinin önüne geçilebilmesi için gereklidir.

23 Mayıs 2013 Perşembe

HAMİLELİKTE DUYULAN KAYGILAR NASIL AŞILIR ?


 
Hamilelik aslında tek ya da iki kişilik bir süreç değil doğacak olan bebeğinizle birlikte tam tamına üç kişilik bir süreçtir. Bu yüzden hamile kalmadan önce ve hamilelik esnasında  farklı endişeler duymanız normaldir. Uzmanlar  bu endişeleri taşıyacağınız eşiğin  yaşam koşullarınızla doğrudan bağlı olduğunu söylüyorlar.  Hayatınızda iş ya da evliliğiniz nedeni ile taşıdığınız stres faktörünün ise endişelerinizi daha da büyüttüğünü ilave  ediyorlar. Evliliğinizde  büyük bir değişim yaratacak olan  bu güzel girişim beraberinde bir takım endişeleri getirebilir. Bu endişelerin varlığını   başlangıçta normal bir süreç olarak kabulllenmek gerekir. Bu deneyimi ilk kez yaşayacak olmanız , nasıl olacağını , neler yapmanız gerektiğini tam olarak bilememeniz ve büyük sorumluluk gerektiren  bu adım  endişelerin  kaynağını oluşturur.


HAMİLELİK ÖNCESİ DÖNEMDE BESLENME PLANI NASIL OLMALIDIR?



 
Bir aile olmaya karar verdiğiniz anda ilk yapmanız gereken kendinize  sağlıklı bir beslenme programı hazırlamaktır. Sağlıklı beslenmeye başlamak çocuğunuz doğmadan önce onun için yapacağınız en önemli şeydir. Gelecek olan bebek  için güzel bir oda hazırlamaktan çok daha faydalı ve önemlidir. İdeal olarak hamile kalmadan en az  3ay-1yıl önce beslenmenize dikkat ediyor olmalı, ne çok zayıf ne de çok kilolu olmalısınız. Her zaman aklınızda olması gereken ise hamileliğin diyet için uygun bir zaman olmadığıdır.

HAMİLELİK ÖNCESİ YAPILMASI GEREKENLER NELERDİR ?


 
İnsanın hayatında verdiği en önemli kararlardan birisi çocuk sahibi olmak istemesidir. Hayatının herhangi bir döneminde çocuk sahibi olmayı istemeyen kadın yok gibidir. Ancak bu güç karar verildiğinde anne adayının olduğu kadar baba adayınında hazır olması gerekir. Hamile kalınmadan önce çiftlerin hem ruhsal hem de sosyoekonomik olarak hazır olmaları ideal durum iken, anne adayının fiziksel olarakta hazır olması  gereklidir.