23 Mayıs 2013 Perşembe

HAMİLELİK ÖNCESİ DÖNEMDE BESLENME PLANI NASIL OLMALIDIR?



 
Bir aile olmaya karar verdiğiniz anda ilk yapmanız gereken kendinize  sağlıklı bir beslenme programı hazırlamaktır. Sağlıklı beslenmeye başlamak çocuğunuz doğmadan önce onun için yapacağınız en önemli şeydir. Gelecek olan bebek  için güzel bir oda hazırlamaktan çok daha faydalı ve önemlidir. İdeal olarak hamile kalmadan en az  3ay-1yıl önce beslenmenize dikkat ediyor olmalı, ne çok zayıf ne de çok kilolu olmalısınız. Her zaman aklınızda olması gereken ise hamileliğin diyet için uygun bir zaman olmadığıdır.
 

Hamilelik öncesi besin deponuzun en iyi durumda olması için günlük tüketmeniz gerekenler:
• 2-3 kez kalsiyum yönünden  zengin besinler (yağsız süt,peynir, yoğurt)
• 7 öğün sebze ve meyve. Araştırmalar gösteriyor ki folik asit bebekte meydana gelebilecek nöral tüp hasarlarının oluşumunu önlemektedir. Folik asit ise ıspanak, brokoli, ve koyu yeşil sebzelerde bulunur. Ayrıca C vitamini yönünden zengin olan turunçgiller, kiwi ve yeşil sebzeleri de bol bol tüketmeniz gerekir.
• En az 2 öğün yüksek proteinli gıdaların alınması ve (balık, beyaz et, yumurta gibi..)
• Bol su içilerek vücudun sıvı ihtiyacının karşılanması gereklidir.

Sağlıklı bir diyet ile beraber vitamin ve mineral desteğini de ihmal etmemek gerekir.RDI’nın (uluslararası tavsiye edilen doz) %100-150’si kadar vitamin ve mineral almayı ihmal etmeyin. Ayrıca aldığınız bu takviyenin 400 mikrogram folik asit ve 18 mg demir içerdiğinden emin olun. Akademik çalışmaların sonuçlarına göre bu ek vitamin ve mineraller doğum kusurlarını ve bebek anomalisi oluşma sıklığını en aza indirmektedir.

Eğer kalori alımınızı çok arttırmazsanız hamilelik için gereken demir miktarını depolamanız zor olacaktır. Bu nedenle demir takviyesi alımı önemlidir. Unutmayın ki demir eksikliği düşük doğum ağırlıklı bebek, hamilelik ve doğum sonrası aşırı yorgunluk sebebidir.Yalnız dikkat edilmesi gereken kritik bir nokta vardır. Bazı vitaminler yüksek dozda alındığında zararlı olabilir. Özellikle yağda eriyen vitaminler vitamin A ve D fazla alındığında bebekte doğum kusurlarına yol açabilir. Bu nedenle RDI’nın %100-150’sini geçmemelisiniz. Daha da iyisi hamile kalmaya karar verdiğinizde tüm bu takviyeleri uzman bir doktor kontolünde yapmalısınız.

Çağımızın sorunu  obezite  yetişkinlerin başlıca problemlerinden biri olmaya devam ederken, ailelerin en büyük korkularından biri çocuklarının da kilolu olma ihtimalidir. Günümüzde obezitenin öncül nedenlerinden insülin direncinin öneminden sıkça bahsedilirken, anne babalar bu rahatsızlığın kalıtımsal olduğu gerçeğiyle yüzleşmişlerdir. İnsülin direnci çoktan ispat olduğu gibi genetik bir yatkınlığın yaşam tarzıyla tetiklenmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Buna ek olarak ne yazık ki artık bel çevresindeki yağlanma ile ortaya çıkan bu metabolik rahatsızlık yetişkin bireylerin yanında çocukların da başlıca sorunu haline gelmiştir. Sonuç olarak obezite tohumlarının hamilelikten önce atıldığını unutmayın ve bebeğin sağlıklı bir birey olmasında onu karnında taşıyan anneler kadar babaların da sorumluluk taşıdığını hep hatırlayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder