20 Haziran 2013 Perşembe

LOHUSALIK DÖNEMİ (LOĞUSALIK DÖNEMİ)

 

Doğumdan sonraki ilk 6 hafta (yaklaşık 40 gün ) lohusalık dönemidir. Pek çok annenin gebelikten daha zor bulduğu bu dönemde annenin vüdudunda olduğu kadar hayatında da bazı önemli değişiklikler meydana gelir. Çoğu anne adayının en büyük kabusu bebeği ile başbaşa kalacağı ilk anlardır. Sezeryan ya da normal doğum olmasına bakmaksızın doğum sonrasında bazı hafif agrı ve sancıların hissedilmesi normaldir. Ancak buna mukabil doğum ile birlikte yaklaşık 7 ila 10 kg verilmesi annelerin biraz daha rahat etmesini sağlar.

Doğumdan sonra lohusalık döneminde annelerin yaşadığı bir diğer sıkıntı ise emzirmedir. İlk günlerde bebeğin memeyi kavraması ve öğrenmesi annelere zor anlar yaşatabilir. Ancak panik yapılmaması gerekmektedir. Günler geçtikçe anne daha rahatlayacak bebek ise emmeyi öğrenecektir. Önemli olan emzirmeye yeni başlayan annelerin sıkılmaması ve sabırla denemesidir. İlk günlerde süt az olacaktır ancak bebek emdikçe sütün miktarının da doğru orantılı olarak artması beklenir.

Anne adaylarının lohusalık dönemindeki şikayetleri elbette sadece yukarıda sıraladıklarımız değildir. Ancak şikayetlerden önce annelerin vüzudunda meydana gelebilecek değişikliklerden bahsetmek gerekir ise, bunlar

-  Rahmin doğumdan sonra gittikçe küçülmesi, 2 hafta sonra ise karın üzerinde elle hissedilemez hale gelmesi,
-  Hormonların etkisiyle süt salgılanımı, bebek emdikçe sütün artması,
-  Gebelik boyunca alınan kiloların verilmesi ve vücudun eski şekline yavaş yavaş dönmesi.
- Şişlik ve ödemlerin gün geçtikçe  azalması,
- Ellerde uyuşma ve bacaklarda kramp gibi şikayetlerin geçmesi olarak sıralanabilir.


Lohusalık döneminde annelerin yeni yakınmaları, şikayetleri olacaktır. Bunlardan en çok duyduğumuz Loşi denen kırmızı, sarı veya beyaz renkli  akıntıdır. Loşi ilk üç gün kırmızı, 4-5 gün sonra sarı-pembe, 7-8 gün sonra beyaz renklidir. Akıntılar başladığında hijyene azami özen gösterilmeli ve antiseptik bir solüsyon ile tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra temizlik yapılmalıdır.

Annelerin bu dönemde karşılaştıkları diğer şikayetleri ise ;


- Meme başında oluşan çatlaklar,
- Nadiren doğumdan sonra aşırı ve uzun kanamalar, sürekli hale gildikleri takdirde doktora başvurulması gerekebilir,
- Doğumdan sonra sık görülen idrar yolu enfeksiyonları, idrar yaparken ağrı ve yanmaların meydana gelmesi,
- Endometrit denilen rahim içerisinde nadiren enfeksiyon oluşması, Bu durumlarda kötü kokulu akıntı, halsizlik, ateş gibi belirtiler olur. Tedavisi ise antibiyotik ile mümkündür.
- Sık olmasa da doğumdan sonra görülebilen bir diğer  durum da annede görülen depresyondur. Geçici depresyon sırasında anne sık sık ağlar, ancak ağlama nedenini açıklayamaz. Sıklıkla kendiliğinden düzelir.
- Normal doğumda dikiş yerinde ağrı olabilir, en geç 1-2 hafta içerisinde geçecektir. 1-2 hafta boyunca dikiş yeri antiseptik solüsyonla önden arkaya doğru tuvalette temizlenmelidir.
- Sezaryen dikiş yerinde ağrı ve uyuşukluk, hissetmeme gibi hisler olabilir. Ağrı 1 hafta - 10 günde oldukça rahatlayacaktır. Dikiş yerinde uyuşukluk ve hissizlik ise daha uzun sürede düzelir.

Lohusalıkta en çok merak edilen bir diğer durum ise ne zaman banyo yapıbileceğiidir. Çoğunlukla normal doğumdan hemen sonraki gün bile banyo veya duş yapılabilir.
Sezaryenden sonraki ilk 3 gün genellikle önerilmez. 3 günden sonra dikiş yerini fazla tahriş etmeden banyo yapılabilir, dikiş yerine su veya sabun temasının artık bir sakıncası yoktur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder