Hamileliğin ikinci üç aylık dönem, ilk üç aylık dönemdeki
şikatyetlerinizin çoğunu geride bıraktığınız bir süreçtir. İlk üç ay çerisinde yaşadığınız
yorgunluk, halsizlik, mide bulantıları gibi fiziksel şikayetler azalır.
Kendinizi daha enerjik ve huzurlu hissedersiniz. Bu dönemde anne karnındaki
gelişimi hızlanan bebeğinizin ilk tekmelerini ve hareketlerini hissetmeye
başladığınız dönemdir. Bu dönemde yapılacak
kan testleri, doğum öncesi testler ve ultrasonografi görüntüleri bebeğinizin
sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için önemlidir. Her zaman olduğu
gibi bu dönemde de doktor kontrollerini aksatmamalı, sağlığınıza ve
beslenmenize özen göstermelisiniz.
Bu dönem içerisinde artık anne adaylarının vücudunda değişiklikler
meydana gelmeye başlar. Öncelikle dış görünümde başlayan bu değişiklikler anne
adayının karnının belirginleşmeye başlaması ile birlikte görülür. 12. haftadan
itibaren rahim, pelvis dediğimiz kalça kemiklerinden yukarı doğru çıkmaya
başlar. 20. haftadan sonra rahmin tepesi göbeğe kadar ulaşsa da, dışarıdan yine
de belli olmayabilir. Bu süreye kadar vücudunuzda meydana gelen değişikliklerin
hiçbiri belinizin kalınlığında çok belirgin bir artışa neden olmayabilir. Gene
de çoğu gebe 16. haftadan itibaren yeni giysiler alma ihtiyacı hisseder. Dış
görünüşünüzde meydana gelmeye başlayan bu değişiklikler ile birlikte giyim
kuşamda da değişiklikler yapılması gerekmektedir. Bu durumda öncelikle dikkat
edilmesi gereken rahat ayakkabılar ve beli sıkmayan rahat giysilerin tercih
edilmesidir.
Bu dönem içerisinde bazen daha belirgin olmak üzere,anne
adaylarının birçoğu gebelik boyunca unutkan ve sakardır. Bu durum sizin de
başınıza gelirse endişelenmeyin çünkü geçicidir. Bu şikayetleri ortadan
kaldırmak için maalesef bir formül yok. Vücudunuz ve zihniniz, içinizde bir
bebek taşıyor olmanın ekstra sorumluluğunu yüklenmiş durumda. Dolayısıyla bazı
şeyleri unutmanız veya geç yapmanız, son derece anlayışla karşılanabilecek bir
durum.
Gebelikte ara sıra rahatsız edici gaz sancılarının ve
geğirmelerin meydana gelmesinden de şikayetçi olabilirsiniz. Bu tip
şikayetleriniz için önlem olarak sindirimi zor olan ağır gıdaları tüketmemenizi
öneririz. Sizi rahatsız eden yiyecekleri daha az hatta hiç tüketmeyerek ve sık
aralıklarla ancak azar azar yiyerek bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz. Bol
su içmek ve yürüyüş yapmak da bu durumla başa çıkmanın bir diğer yöntemidir.
Midenin ürettiği asit yemek borusunda yayıldığında ekşime ve
göğüs kemiğinin arkasında bir rahatsızlık hissedilir. Bu durumun başlıca nedeni
vücudunuzun hamilelikte daha fazla
ürettiği progesteron hormonunun sindirim sisteminizi yavaşlatması ve rahmin
büyüdükçe mideye baskı yapmasıdır. Mideniz ile yemek borunuz arasında kapakçık görevi
gören ve mide asitlerinin yukarıya gitmesini engelleyen kasların gevşemesi
nedeniyle, asitler yukarı yönelir.
Gebelikte mide ekşimelerinizi azaltmak için ; ağır öğünler
yerine sık aralıklarla ve az miktarda yemek, baharatlı ve yağlı gıdalardan uzak
durmak, yatmadan kısa süre önce yemek yememek, gece en az iki yastığı üst üste
koyarak başınızı yüksekte tutacak şekilde uyumak sizlere önerilerimiz
arasındadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder