Nihayet yaz geldi ! Okulların tatile girmesi ile birlikte
bütün kış hayalini kurduğumuz, özlemle beklediğimiz yaz tatiline çıkabileceğiz.
Tatile çıkamayanlarımız olsa bile bu blog yazımız aslında 7 den 70’e hepimizi
ilgilendiriyor. Bildiğiniz gibi yaz aylarında istesek de istemesek de güneşin
olumsuz etkilerine doğrudan maruz kalma riskimiz diğer mevsimelere göre daha
fazladır. Uzmanların birleştiği ortak nokta ise doğrudan güneş ışınlarına ve
olumsuz etkilerine maruz kalmamak için öğle
saatlerinde mümkünse dışarı çıkmamalı, güneş banyosu yapmamalıyız.
Peki güneşten hiç mi faydalanmayacağız ? Vücudun D vitamini
gereksiniminin büyük ölçüde güneş tarafından sağlandığını, kemiklerin ve
özellikle dişlerin güçlenmesi için D vitamininin son derece önemli olduğunu
biliyoruz. Güneşten elbette
faydalanacağız ancak gerekli önlemleri alarak ve korunarak. Çünlü çoktandır; güneş
ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde uzun süre güneşte kalmanın, fayda yerine
zarar verdiğini biliyoruz.
Bu yazımızı çocuklarımıza ve bebeklerimize ayırdık. Bir
sonraki yazımız ise anne ve anne adaylarımız için olacak. Bize en çok sorulan
soruların cevapları ise ;
1) Çocuklar günde kaç saat ve hangi saatler arasında güneşe
çıkarılmalı?
Bebekler ve küçük çocuklar, bulundukları yerdeki hava
koşullarına göre, saat 10.00 ile 16.00 arasında doğrudan güneşe çıkarılmamalıdır.
Güneş banyoları beş dakika ile başlamalı, alıştırılarak artırılmalıdır. Günde 10 - 15 dakika güneş banyosu yararlı
olur.
2) Çocuklar güneşe çıkarken nasıl giydirilmelidir?
Çocuklara ince, açık renkte, hava alan ve terletmeyen
kıyafetler giydirilmelidir. Kapalı olmayan, kol ve bacakları açıkta bırakacak
kıyafetler tercih edilmelidir. Çocuklar, yüzü direk güneş ışınlarından koruyan
siperlikli şapka ile güneşe çıkarılmalıdır.
3) Çocukları güneşten korumak için nelere dikkat edilmeli?
Her şeyden önce, güneş ışınlarının dik geldiği öğle
saatlerinde, bebekler ve çocuklar güneşe çıkarılmamalıdır. Küçük çocukların
derileri güneş ışınlarını tolere edemez. Güneş ışınları sudan ve kumdan
yansıyarak sizi ve çocuğunuzu gölgede bile yakabilir. Bu nedenle çocukların
güneş ışınlarından korunması gerekir. Ultraviyole
ışınlarının yaklaşık yüzde 60'ı yüzerken vücuda ulaştığından, su içinde de
güneş yanığı tehlikesi vardır. O nedenle mutlaka suya dayanıklı, güneş koruma
faktörü SPF 50+ olan, titanyum dioksit ve çinko içeren güneş kremlerini tercih edin. Titanyum dioksit
güneşin zararlı ışınlarını geri yansıtırken, çinko da cildi koruyucu etkiye
sahiptir. Çocukların derisi ince ve çok hassas olduğundan, derileri kolaylıkla
kurur. Özellikle güneş altında kaldıktan sonra, deriye kaybettiği nemi
kazandırmak için, nemlendirici kremler sürülmelidir. Çocukların terle sıvı
kayıpları da fazla olacağından, güneş çarpmasına karşı, bol sıvı içirilmelidir.
4) Güneş çarpması ile karşılaşıldığında yapılması gerekenler
nelerdir?
Çocuğun uzun süre güneşlendirilmesinin deride kızarıklığa,
acı hissi oluşmasına, fazla etkilenmiş bölgelerde cildin su toplamasına, baş
ağrısı, kusma, ateş ile seyreden güneş çarpmasına yol açabileceğini
unutmamalıyız. Bu yüzden güneşe çıkarken güneşten koruyucu kremler, koruyucu
şapkalar ve renkli t-shirtler kullanılmalıdır.
Güneş çarpmalarında çocuğun cildi soğuk ve nemli ise gölge
ve serin bir yere yatırılıp bacakları yüksekte tutulmalıdır. Deri kırmızı bir
renk almış, sıcak ve kuru ise soğuk su altında tutulduktan sonra çocuğun serin
ve gölge bir yere yatırılıp ateşi düşünceye kadar soğuk suya batırılmış bir
bezle vücuda kompres uygulanması gerekmektedir. Baş ağrısı, kusma, ateş ile
seyreden güneş yanıklarında acilen doktora başvurulmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder